2 Ocak 2012 Pazartesi

Nefsbook Murakabesi "Parça Tesirli Yazı"



Nefsbook Murakabesi

-parça tesirli yazı-

• “Aynadaki Yalan” Üstad Necip Fazıl


“Birisi aynanın karşısına geçip, sürekli yalanıyla yüzleşiyorsa, ciddi bir nefs muhasebesi yapması icap eder... Aynaları kırmamız lazım…”

Bir gönüldaşımızın sorusuna dair verdiğimiz cevaptan meseleyi açtık ve konuşmamıza vasıta olan “Facebook”un kullanımı üzerine genişletiyoruz…


• “Dava Adamlığı”

Tevafuk, biraz önce sayın başkanımla yapmış olduğum görüşmenin bir kısmında bu mesele geçti. Bu yüzden müşterekliği açısından yazımıza ilave ediyorum. Başkanımın ifade etiği “Dava adamlığı” ve “Tava adamlığı” tasnifi üzerinden…

Evet her dava adamının bir mesuliyet ve memuriyet bilincine sahip olma zorunluluğunun yanında ciddi bir nefs murakebesi altında bulunması lazımdır.

Şimdi, ölçümüz Allah’ın rızası değil mi?

-Evet...

O halde, O’nun rızası uğruna yapıp-ettiklerimizi, kendimize direk veya dolaylı maledişlerimizi nereye koyacağız?

"Ben yaptım, ben ettim, ben olmasam şöyle olurdu, bu işi en iyi ben bilirim…" 

"Ben varya ben! Ben , ben, ben…"

Meselesi “Ben”in razı olması!..

Hani "Allah Resulu"nun ölçüsü… Hani "O"nun işaret buyurduğu gökteki yıldızlarımız, Sahabe Efendilerimizin ölçüleri…


• Facebookla Faceleşmek!


Şimdi misal bu yazıyı beğenecek olanlar olacaktır. Benim verdiğim mesajın kıymetini bu mu belirler? Elbette hayır, fakat ben muradımı bu "beğeni" nisbetine göre kurmuşsam...Ya da olası muhtemel cevapların kendi kişisellikleri içerisinde ve bana sirayet eden yönüyle... Vay ki ne vay!

Sanırım "Facebook" aynı zamanda herkesin "Nefs Book"u.. Neden? Vaziyetimizi müşahhas olarak ifşa ettiği için.


• Facebook Alemi

“Profil resmi”; haftada bir, günde bir güncelleyenler mi dersin, tüm yaşamı haftasınca birikmişini mi dersin?..
Profil aslında “yan görüntü” demek.. Bunun farkındalar mı bilmem ama bazıları -hesapta-hassasiyet sahibi ya! Yandan gösterivermiş kendisini… Bu ne müphem ifade değil mi? Ayrıca tersten ilgi çekicilik…

“İlgilendikleri”; Bu ne biçim bir soru şimdi, değil mi? Ya cevaplanması... “Kadınlar” ve“Erkekler”, oldu olacak eşcinsellere dair seçeneklerde eklensin(!)..

Karşı cinsi “ilgilendikleri” kapsamına almak ne demektir?

“Fotoğraf Albümü” Haşmet Babaoğlu yazmıştı bir keresinde… Birisinin tatil görüntüleri üzerine; “öyle pozlar var ki gören tatilini muhteşem geçirmiş zanneder..” gibisinden birşeyler yazmıştı. Evet hep mutluyuz, hiç ağlamıyor, rezillikler ve kötü haller yaşamıyoruz… Aman aman hep iyi, güzel, doğru gözükelim de… Öyle sanılalım işte…

Mesela gezmediği dünya harikası kalmamış, Piramitler, Çin seddi… Eğri Pizza kulesini düzeltmek isteyenler mi dersin, Cebel-i Tarık da güneşi elinde tutanlar mı?..

Madrid, Paris, NewYork, Singapur, Atina… Yüzlerce fotoğraf,  birde aynı arka planda her türlü olasılığı deneyerek; tekli, çiftli, üçlü, dörtlü… Derdi gezmekten çok gezdiğini afişe etmek!.. Diyarbakır Surları, Gökmedrese, Selimiye neden yok? Cazip değil de ondan… Sen Piyer Kilisesi’nin “Facebook” beğenisi daha fazla da ondan!..
Tabi arada konum güncellemelerini de atlamayalım!

İHH’nın Gazze’ye yardım kampanyasına destek olan birisinin fotoğraf albümü.. Ne var dersiniz.. Neler yok neler… Yüzlerce fotoğraf... Hepsi yardım çalışmalarına dair görüntüler… İçlerinden bir tanesi yok mu? Erzak kutularının dizilmiş görüntüsü… Etiketler… Her kutunun üzerine birisi etiketlemiş kendini… Ne yardımseverlik(!) değil mi ama?

Merhumların kabir ziyaretlerinde dua pozları, “bak biz burada dua ediyoruz”, başka ne yapacaksın ki zaten? Nerdeyse namaz kılarken fotoğrafını çektirecek!

“İlham aldığı kişiler” de yok yok… Ne ararsan, Batıdan Doğuya... Çorba yapmış, içine sinekleri de karıştırmış. Bir bizim “İlhami Amca” yok.. Eklemek isteyenler buyursun: 
http://www.facebook.com/pages/%C4%B0lhami-Amca/198017743570521 

“İlişki durumu” yok mu hele? İlişki beyanı bir tarafa , “ilişkim yok” demenin zarureti nedir? Yani yoksa yok.. Cevab verme zorunluluğu mu var? Boşum hesabı, ilişki aradığının sinyali mi? Bir diğeri “Karmaşık bir ilişkim var” ve “Serbest bir ilişkim var”… Yani kısacası biz buna ibnelik veya orospuluk hali diyelim…

“Aile durumu”; Anne, baba, abi, abla, torun vs. bir tarafa, namahrem kardeşliği yeni mi icad edildi?

“Hobiler” ; yaptığın sporlar… Hepsi sırat köprüsünden daha hızlı geçmek için ya!.. “İp Cambazlığı”da eklenmelidir öyleyse. İngilizce sayfası mevcutmuş, buyrun: http://www.facebook.com/pages/Tightrope-walker/108535992511784

Yaptığın sanatlar… Derdi Allah’ı aramak mıdır bilinmez... Üstad'ın şiirindeki muazzam ölçü:
 “Anladım işi sanat, Allah'ı aramakmış, / Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış” 


“İlgi alanları”: Neler var neler… “dünya’nın yarı çapı’nın karesi çarpı pi sayısı” Böyle bir sayfa yokmuş, isteyenler açabilir, hem böylelikle hiç bir beğeniyede yer bırakılmamış olur.

“Durum güncellemesi”, Hepimiz birer “N.F.K.” namzediyiz ya.. İsmimizin baş harflerinden müteşekkil parantez içinde imzalar… Bakınız: "Ruhçuluk, Keyfiyetçilik, Şahsiyetçilik, Ahlakçılık.." (İdeolocya Örgüsü)

Bu kadar yalanlarla faceleşmeden sonra gelelim en mühim olana!

“Dini İnanç” kısmı…

“Elhamdülillah Müslümanım” Tek hakikatimizde bu…

Münker ve Nekir melekleri, öldükten sonra ilk “Rabbimizi, dinimizi ve peygamberimizi”soracak.

Bakalım o zaman durumumuzu güncelleyebilecek miyiz? 


• “Ben” Meselesi

Mesela ben bunları ifade ederken nefs murakabesi yapıyor muyum? Hatta öyle ki “nefs murakabesi yapıyor muyum?” derken bile nefs yapıyor muyum?..

İşte “nefs” meselesi böyle...

Şimdi bu kadar yazdıktan sonra gel de altına imzanı at!
-Olur mu?
-Olmaz!..
-Eee.. Bari bir mahlas koyamaz mıyız?..
-Yok, o da olmaz!
-En iyisi imzasız olsun!



                               / Büyük Doğu Haber

Hiç yorum yok: